ummanın başkenti

Kullanım örnekleri

ummanın başkenti
capital of oman
icon arrow

capital

Phonetic: "/ˈkæp.ɪ.təl/"

Part Of Speech: noun


Definition: Already-produced durable goods available for use as a factor of production, such as steam shovels (equipment) and office buildings (structures).


Definition: Money and wealth. The means to acquire goods and services, especially in a non-barter system.

Example: He does not have enough capital to start a business.


Definition: A city designated as a legislative seat by the government or some other authority, often the city in which the government is located; otherwise the most important city within a country or a subdivision of it.

Example: The Welsh government claims that Cardiff is Europe’s youngest capital.


Definition: The most important city in the field specified.


Definition: An uppercase letter.


Definition: The uppermost part of a column.


Definition: Knowledge; awareness; proficiency.

Example: Interpreters need a good amount of cultural capital in order to function efficiently in the profession.


Definition: (by extension) The chief or most important thing.

icon arrow

capital

Phonetic: "/ˈkæp.ɪ.təl/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Of prime importance.


Definition: Chief, in a political sense, as being the seat of the general government of a state or nation.

Example: London and Paris are capital cities.


Definition: Excellent.

Example: That is a capital idea!


Definition: Involving punishment by death.


Definition: Uppercase.

Example: One begins a sentence with a capital letter.


Definition: Of or relating to the head.

icon arrow

of

Phonetic: "/ɔv/"

Part Of Speech: preposition


Definition: Expressing distance or motion.


Definition: Expressing separation.


Definition: Expressing origin.


Definition: Expressing agency.


Definition: Expressing composition, substance.


Definition: Introducing subject matter.


Definition: Having partitive effect.


Definition: Expressing possession.


Definition: Forming the "objective genitive".


Definition: Expressing qualities or characteristics.


Definition: Expressing a point in time.

Web Türkçe-İngilizce Çevirmen

Kaynak metinler, AI tabanlı yazım denetleyici tarafından otomatik olarak düzeltilerek daha iyi bir çeviri elde edilir. Tıp, kesin bilimler, hukuk vb. gibi çeşitli alanlarda metinlerinin içeriğini ve dil özelliklerini koruyarak belgeleri anında çevirin.

Belki tercümanlık mesleğinde ustalaşmak istersiniz? Sitemizle eğitiminiz hızlı ve kolay olacak! Çevirmenler çeviri yaparken çeşitli becerilere ve materyallere ihtiyaç duyarlar. Çevirmenlerin genel özellikleri çevrilecek olan erek dile ve kaynak dile çok iyi hakim olmak, okuduklarını ve duyduklarını iyi anlamak ve iyi bir hafızaya sahip olmaktır. Fonetik, gramer ve cümlelerdeki kelime örnekleriyle birlikte kapsamlı bir kelime, deyim ve ifade kitaplığına sahip çevirmenimiz ilk kez kullanışlı bir materyal olarak kullanılabilir.Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.Türkçe - İngilizce çevirmenimiz birçok dilbilimci ve geliştiricinin ürünüdür. Herhangi bir cümleyi, kelimeyi veya metnin tamamını hızlı ve tamamen ücretsiz çevirin! Çevirmenimiz 800'den fazla farklı dili anlamaktadır. Program medyadan büyük miktarda bilgi kullanır, bu nedenle tüm dünya haberlerini kapsar.